Sazın Tarihçesi
Saz veya halk dilinde bağlama, hem Anadolu'nun hem de Orta Asya'nın popüler enstrümanlarından birisidir. Türk müziğinin en önemli ve kültürel anlamda en değerli çalgılarından biri olarak da sazın tarihçesi kültürümüzde Orta Asya'ya kadar uzanır. Bu dönemlerde başlayarak, Balkan coğrafyasına kadar uzanan bir tarihçe yer alırken, saz sap, tekne ve burgu gibi bölümlerin birleşimi ile oluşan bir telli çalgıdır.
Saz için farklı kültürlerde kopuz, dombıra, tamburator veya cura gibi isimler de kullanılır. Örneğin, sazın tarihçesi içerisinde Orta Asya'da kullanılan kavram dombıra olurken, günümüzde bu kelime tambura olarak da bilinir. Günümüze gelene kadar farklı uygarlıklarda farklı isimlerle kullanıldığı bilinen saz, en çok da Dede Korkut hikayelerinde adı geçen bir enstrümandır. Hatta sazın tarihçesi çerçevesinde Dede Korkut hikayelerinde saz enstrümanı kopuz olarak geçer ve ilk defa kullanıldığı yer olarak da Orta Asya bölgesi belirtilir.
Saz Nedir? Sazın Özellikleri Nelerdir?
Saz, ahşaptan oyma ile üretilen bir müzik aleti olurken, aslında kopuz deriyle kaplıdır, perdesi bulunmaz ve genellikle 2-3 adet teli yer alır. Ancak bilinen sazın tarihçesi için bahsedilebilecek ilk örnek olarak da kopuz anılabilir. Orta Asya'da Türk ozanlarının kullandığı bu çalgı, Anadolu'ya kadar gelmiş ve çağlar boyunca kullanılmaya devam edilmiştir. Çünkü kopuz 1500 yıl gibi bir geçmişe sahiptir ve özellikle Anadolu'da önemli evrimler geçirerek, günümüzde saz olarak bilinen enstrümana ulaşmıştır.
Sazın tarihçesi detaylı olarak incelenirse, bugün aslında bağlama olarak adlandırılan çalgı yüzyıllardır bilinen sazın son halidir. Sazın bir gövde, bir sap ve bir göğüs olmak üzere üç kısımdan oluştuğu ifade edilir. En uç kısımda yer alan burgu yapısı sayesinde de teller gerilir ve akort işlemi gerçekleştirilir. Bir sazın her parçası son derece sağlam ve zamana dayanıklı bir şekilde seçilirken, özellikle birkaç yıl kuruyan ağaçlardan saz yapımı gerçekleştirilir. İşte bu yapı içerisinde
- Bağlama olarak bugün bildiğimiz ve bilhassa Türk halk müziğinde çalınan saz öncelikle gövdeden oluşur. Gövde kucağa oturtulan ve armuda benzeyen kısım olmakla birlikte oyma ya da yaprak gibi farklı şekillerde inşa edilir.
- Göğüs yani kapak bölümü bağlama gövdesinin üzerini kapatır ve mızrapla tellere vurma gerçekleştirilen bölümdür. Bu bölümde özellikle sazın nasıl bir ses çıkarması isteniyorsa, buna göre ağaç seçimi dahi yapılır. Dayanıklı ağaçlar olabilmesi açısından da köknar, ladin ve kızılçam gibi ağaç türleri seçilir.
- Son kısım olan sap ise tekneye bağlıdır ve yine ahşaptan imal edilirken; teller, perdeler üzerinden geçerken, her basılan perdede farklı notalar ve sesler elde edilir.
Bahsedilen bu yapı sazın tarihçesi içerisinde geliştirilmiştir ve bugün etkili sesli ve farklı ezgilere sahip olmasıyla kullanılan bir enstrümandır. Günümüzde saz şekil değiştirmeyen ağaçlardan yapılırken, sap kısmında 17-24 arasında perde kullanılır. Aslında bu sayede de kısa sap saz ve uzun sap saz gibi iki farklı şekilde popüler olarak kullanılmaktadır. Bugün standart bir sazda 7 adet tel yer alırken, teller kalından inceye inerken, farklı ses tonları ve her perdede de farklı noktalar oluşturur.
Sazın Tarihçesi Hakkında Önemli Notlar
Türkiye'de ve Anadolu'da birçok kaynağı araştırdığınızda sazın tarihçesi için öncelikle kopuzdan bahsedilir ve kopuzun Anadolu'da değişimiyle özellikle bugün de kullandığımız bağlama isimli enstrümanın ortaya çıktığı ifade edilir. Örneğin, kopuzun fiziksel olarak geçirdiği evrimler ile sapına bir perde bağlanmıştır, telleri arttırılmıştır ve ahşaptan oyularak daha farklı bir şekle doğru kavuşturulmuştur. Bu sayede bağlama elde edilirken, bağlama özellikle Türkmenler tarafından da kutsal sayılmıştır.
Yine tarihte sazı kim icat etti sorusu için de bağlamanın atası olarak kopuzdan bahsedildiği söylenebilir. Kopuz isimli sazın Türk boyları tarafından kullanıldığı ve ilk dönemlerde gezginci ozanların kullana kullana Anadolu'ya kadar geldiği ve Anadolu'da yerleşerek bu sazı geleneksel bir hale getirdiği ifade edilir. Yine saz hangi kültüre ait denilecek olursa, elbette temel olarak Türk kültürüne ve Türk Halk Müziğine ait telli ve tezeneli bir çalgı olduğu belirtilebilir.
Gelişen tarih içerisinde saz kültüründen bağlama kültürüne de geçiş gerçekleştirilmiş olmakla birlikte aslında saz ve bağlama arasında bir fark olduğundan da bahsedilir. Hatta saz ve bağlamanın farkı incelenirse, her bağlamanın temel olarak bir saz olduğu, fakat her sazın bir bağlama olarak anılamayacağı da ifade edilir. Çünkü saz bağlamadan daha büyük bir gövdeye sahiptir. Ancak her ikisi de telli çalgılardır. Genellikle mızrap ile çalınmaları yanında el ile çalma kültürü de yer alır.